Lojistik sektörü ihracatçının başarısına ortak oluyor
25/12/2017 - 13:42:00
İlk 11 ayda ihracatın değer bazında ,7 artışla 142,7 milyar dolara olaştığını belirten TİM Mehmet Büyükekşi, “Şüphesiz ki ihracatımızı başarıya taşıyan en temel faktörlerden birisi lojistik. Lojistik için ihracatın can damarıdır diyebiliriz” diyor.
Türkiye ekonomisinin 2017 yılında bütün uluslararası kuruluşların beklentilerini aşarak ilk çeyrekte %5,2; ikinci çeyrekte %5,1 büyüdüğünü belirten Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Mehmet Büyükekşi, böylece dünya ekonomisinin %85'ini oluşturan G-20 ülkeleri arasında Çin'in ve Hindistan'ın hemen ardından en hızlı büyüyen üçüncü ekonomi olurken, OECD ülkeleri arasında ise birinci sırada yer almayı başardığını söylüyor. Büyükekşi, bu başarılı büyüme performansının 2017 yılının üçüncü çeyreğinde de süreceğini aktarıyor.
11 AYLIK İHRACAT 2016'YI GEÇTİ
İhracatın ise geçtiğimiz yıldan bu yana Hükümet tarafından sunulan teşvik reformları ve küresel ticaretteki toparlanmanın etkisiyle artmaya devam ettiğini söyleyen Mehmet Büyükekşi şunları aktarıyor: “TİM verilerine göre ihracatımız 11 ayda değer bazında ,7 artarak 142,7 milyar dolar oldu. Aynı dönemde miktar bazında ihracatımız ise ,3 artış göstererek 105,4 milyon tona ulaştı. Böylelikle 2016’nın tamamında ulaştığımız ihracata bu yıl sadece 11 ayda ulaştık. İnşallah Aralık ayında da en az bu ayki seviyeye ulaşarak OVP hedefimizi aşacağız. İhracat pazarlarımıza baktığımızda AB pazarının %49,6’lık oran ile ana pazarımız olma özelliğini koruduğunu görüyoruz. Ortadoğu ve Afrika pazarlarına ihracatımız istikrarlı bir şekilde devam ederken Kuzey Amerika ve Asya ülkelerinde de uzun süredir yoğunlaşan çalışmalarımız, büyük başarıları beraberinde getirdi. İnanıyoruz ki bu olumlu gidişin devam etmesiyle birlikte önümüzdeki dönemlerde daha yüksek başarılara imza atacağız.”
LOJİSTİK ALTYAPI HIZLA GÜÇLENDİRİLMELİ
“Şüphesiz ki ihracatımızı başarıya taşıyan en temel faktörlerden biri lojistik” diyen Mehmet Büyükekşi, ihracatçılar açısından ihraç ürünlerin teslimatında işlemlerin hızlanmasının ve kolaylaşmasının hayati önem taşıdığını vurguluyor. Lojistiği ihracatın can damarı olarak tanımlayan Mehmet Büyükekşi, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Türkiye’nin 2023 ihracat hedefleri ile paralel olarak lojistik sektörünün büyüdüğünü, milli gelir içindeki payının arttığını ve stratejik olarak geliştiğini görüyoruz. Her şeyden önemlisi sektör, tek başına ve yan sektörleri ile istihdam yaratan, ekonomik büyümeye katkı veren bir noktaya geldi. Ancak hedeflenen pazarlara daha ucuz ve daha hızlı bir biçimde ihraç ürünleri ulaştırabilmek, yenilikçi bazı yaklaşımları zorunlu kılıyor. Bu da lojistik sektörünü değişmeye, dönüşmeye, kendi inovasyonunu yapmaya zorluyor. Bu konuda yapılması gerekenler, 2023 ihracat hedeflerimize ulaşmak için lojistik altyapının mutlak suretle güçlendirilmesi gerektiği gerçeğini kabul etmekle başlıyor. Bu kapsamda biz Türkiye İhracatçılar Meclisi olarak bütün taşımacılık modlarını içerecek şekilde hazırlanacak lojistik mevzuat düzenlemelerini sonuna kadar destekliyoruz. Bu konudaki çalışmalarımızı TİM olarak kendi bünyemizde 2009 yılında kurduğumuz Lojistik Konseyi ile sürdürüyoruz. Lojistik Konseyi ihracat, lojistik ve kamu kesiminden katılımcıların tecrübe ve bilgi birikimlerinin ışığında sinerji oluşturmayı hedeflediğimiz önemli bir platform olarak çalışmalarını sürdürüyor. Bununla birlikte geçtiğimiz yıl Başbakanlık Genelgesi ile kurulan Lojistik Koordinasyon Kurulu’nda TİM olarak sektörle ilgili çalışmaları takip ediyor, bu alanda yaşanan sorunları asgari seviyeye indirmek üzere var gücümüzle çalışıyoruz.”
Mehmet Büyükekşi, ayrıca Lojistik Master Planı’nın biran önce hazırlanmasının önemine dikkat çekiyor. Bu yöndeki çalışmaların devam ettiğini belirten Mehmet Büyükekşi, “Şüphe yok ki yapılacak düzenleme ve çalışmalar ile Türkiye, bölgesinde ve dünyada bir ‘Lojistik Üs’ olabilecek potansiyele sahip. Diğer taraftan lojistik sektöründe yaşadığımız gelişim bize Türkiye’nin sadece ‘hub’lar coğrafyasında yer almadığını; belli lojistik yeteneklere sahip dünyanın en iyi üslerinden biri haline geleceğini de gösteriyor. Sahip olduğumuz bütün avantajlara ilave olarak mevzuat ve altyapı alanındaki sorunlarımızın zaman kaybetmeksizin iyileştirilmesi bu konuda atılacak ilk adımlar olarak tanımlanabilir” diyor.