e
Banner


Transorient demiryolunda yeni sürprizlerle yol alacak
2016 yılında “Yılın Demiryolu Forwarderı” ödülüne layık görülen Transorient, Avrupa pazarına intermodal ve kısa mesafeli deniz taşımacılığı servisi sunuyor. Bu servislerle karayoluna hatta denizyoluna göre daha rekabetçi navlunlar sunabildiklerinin altını çizen Transorient Yönetici Ortağı Nil Tunaşar, 2019’da intermodal ağlarına iki yeni ülke ekleyeceklerini, multimodal hizmetlerini yeni dağıtım ağlarıyla genişleteceklerini ve Çin’de oluşturdukları bağlantılarla bu pazarın iddialı oyunculardan biri haline geleceklerini söylüyor. 




TransorientDemiryolu taşımacılığındaki başarısını aldığı ödüllerle de kanıtlayan Transorient, bu alanda ne tür çözümler sunuyor?
2014 yılından beri tamamı 45’ pallet-wide konteynerler ile Avrupa Birliği ülkeleri ve Türkiye arasında intermodal ve kısa mesafeli denizyolu taşıma servisi sunuyoruz. Bu alanda 2016 yılında Logitrans fuarında verilen Atlas ödüllerinde “Yılın Demiryolu Forwarderı” ödülüne layık görüldük.1.000’i ısı kontrollü olmak üzere toplamda 7.000 adet 45’ pallet-wide konteynere sahibiz. Bu konteynerlerin tamamı standart bir treylerin hacmine bazıları ise 34 palet alabilme kapasitesine sahip. Dolayısıyla dış ticaret firmalarımıza önemli bir maliyet avantajı sunmaktayız. Bazı özel, bozulabilir ve yanıcı mal cinsleri dışında tüm mal cinslerini Avrupa’daki 12 ülkeye 6-12 gün transit süre aralığında taşıyoruz.
 
NAVLUNDA OLDUKÇA REKABETÇİ 
 
Belçikalı partneriniz ECS ile gerçekleştirdiğiniz bölgesel iş birlikleri hakkında bilgi verir misiniz? Bu kapsamda dış ticaret firmalarına nasıl bir avantaj sunuyorsunuz? 
Türkiye giriş ve çıkışlarında direkt demiryolu veya Ro-Ro + demiryolu seçeneklerini kullanıyoruz. Ön ve son taşımaları karayoluyla bağlıyor ve Avrupa’da 12 ülkeye kapıdan kapıya servis veriyoruz. Türkiye’yi Avrupa’ya bağlayan tüm operatörler ile yıllık anlaşmalarımız sayesinde karayoluna oranla oldukça rekabetçi navlunlar sağlayabiliyoruz. 
2015 yılında gücümüzü birleştirdiğimiz Belçikalı partnerimiz ECS European Container Services günde 1000 adetin üzerinde dağıtım yapabilen bir intermodal hizmet sağlayıcı ve bu hacim ile alanında pazar lideri konumunda. Bu yüksek hacmin getirdiği dönemsel avantajlar ile sık sık farklı bölgelerden son derece cazip ithalat navlunları sunabiliyor, böylece spot olarak denizyoluna dahi alternatif olabilecek çözümler üretiyoruz.
 
Transorient açısından 2018 yılı nasıl geçti? 
2018 yılı döviz kurundaki dalgalanmalar nedeniyle stresli ve dış ticaret dengesindeki bozulma nedeniyle planlamada zorluklarla geçti. Bu nedenle büyüme hedefimizin birkaç puan gerisinde kaldık. Bunun en büyük nedeni döviz kurunda beklenmeyen artış nedeniyle ithalatın ihracata göre oldukça ciddi miktarda düşmesi oldu. Bu durum bizler gibi ekipman sahibi firmaların sevkiyat planlamasında güçlükler yarattı.
 
FARMA LOJİSTİĞİNDE ÖNE ÇIKIYOR 
 
Taşımalarınızda öne çıkan bölgeler ve sektörler neler oldu? 
2018’de öne çıkan bölgeler intermodal için Almanya, İngiltere, Benelux ve Avusturya iken yılın yarısından sonra İtalya bizim için sürpriz şekilde büyüyen yeni bir pazar oldu. Farmada her zaman olduğu gibi Avrupa ve ABD pazarları önemini korudu. Bu alandaki iş hacmimiz son iki yıl içerisinde %24 arttı. Hizmetimizi Türkiye’nin 45 iline yaydık. Direct-to-Patient (direkt hastaya teslim) servisimiz ile Türkiye’de bir ilki başlattık. Bu alanda da 2018’de Logitrans Atlas ödüllerinde “Jüri Özel Ödülü”nün sahibi olduk.
 
İNTERMODAL AĞINA İKİ YENİ ÜLKE EKLEYECEK 
 
2019 yılına ilişkin hedefleriniz ve büyüme planlarınız neler? 
2019 yılında farma-lojistik alanında pazar penetrasyonumuzu arttırmayı ve direct-to-patient servisimizi ülke geneline yayarak klinik deneyler sektöründe katma değer yaratmayı planlıyoruz. İntermodalde ise servis çapımızı iki yeni komşu ülkeyi içerisine alacak şekilde genişletmeyi planlıyoruz. Ayrıca karayolu bağlantılı multimodal hizmetlerimizi genişletmek üzere Türkiye’de ve bir Avrupa ülkesinde dağıtım ağı kurmayı hedefliyoruz. Diğer taraftan Çin’de oluşturduğumuz bağlantılar ile bu pazarda iddialı oyunculardan biri olmayı amaçlıyoruz.
 
Türkiye’de demiryolu taşımacılığının geliştirilmesi için ne tür adımlar atılması gerekiyor? 
İntermodal taşımacılık düşük karbon salınımı nedeniyle çevreye duyarlı bir taşıma türü ve tüm dünyada ülkelerinde ciddi anlamda desteklenmekte ve gelişmekte. Gelişmiş ülkelerde demiryolu taşımacılığının diğer taşıma türlerine oranı -14 arasında iken bu oran Türkiye’de halen %1,5 civarındadır. Demiryolu taşımacılığının artması için iki ana  konuda devlet desteği gerekiyor. İlki süreç optimizasyonu. Tüm dünyanın Endüstri 4.0’ın lojistiği hangi boyutta değiştireceğini konuştuğu ve kurguladığı bu günlerde biz de daha az kağıt, daha çok dijitalleşme yöntemi ile maliyetleri düşürmeli ve işlem hızını arttırmalıyız. UTİKAD’da 2017-2018 döneminde başkanlığını yürüttüğüm Demiryolu ve İntermodal Çalışma Grubu içerisinde süreç otomasyonunu detaylı olarak inceledik ve ilgili kamu birimlerine sunmak üzere raporumuzu hazırladık. İkinci konu ise teşvik. Gelişmiş ülke örnekleri incelediğimizde demiryolu taşımacılığının tüm bu ülkelerde devlet tarafından desteklendiğini görüyoruz. Dolayısı ile sivil toplum kuruluşlarımızın ve kamu yetkililerimizin ortak bir amaç için masaya oturduğunda bu taşıma türünün hak ettiği noktaya ulaşacağına inanıyoruz.
 



SEKTÖRLER VE LOJİSTİK

  • Otomotiv
  • Enerji
  • Gıda
  • Akaryakıt
  • Tekstil
  • Kimya
  • İnşaat
  • Lastik
  • İhracat