e
Banner


Toyota haftalık 750 TIR ve 135 konteyner hacmini yönetiyor
Üretim ve ihracatta sayısız başarıya imza atan Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye (TMMT), lojistikte “Tam Zamanında” mottosundan şaşmıyor. Yurt içi ve yurt dışında haftalık toplam 750 TIR ve 135 konteynerlık yük hacmini yönettiklerini belirten TMMT Üretim Kontrol Bölümü Genel Müdürü Cem Kulu, fabrika içerisinde 4 saate kadar düşen stoklarla çalıştıklarını söyledi. Kulu, karbon nötr hedefleri kapsamında lojistiğin her alanında elektrikli ve hidrojen kullanımı ile demiryolu taşımacılığı gibi yöntemleri tercih ettiklerini söyledi. 




toyotaToyota Otomotiv Sanayi Türkiye’nin üretim ve ihracat başarısından söz eder misiniz?
Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye (TMMT), 1990 yılında Sakarya’da kuruldu. 1994 yılında yıllık 50 bin adet kapasite ile otomobil üretimine başladık. 2002 yılında iki vardiya çalışma düzenine geçilerek yıllık kapasitemizi 150 bin adede çıkardık. Aynı yıl yeni Corolla modelimizle birlikte ilk ihracat operasyonumuzu da başlattık. 2004 yılında Türkiye’nin ilk MPV modeli olan Verso’yu üretmeye başladık. 2016 yılında kapasitemizi 280 bin adede çıkararak 3 vardiya ve 6 gün çalışma düzenine geçtik. Aynı yıl bir başka ilke imza atarak Türkiye’nin ilk hibrit otomobili C-HR modelini üretmeye başladık. C-HR ile birlikte Kuzey Amerika destinasyonu dâhil ihracat yelpazemizi 5 kıtada 150 ülkeye çıkararak küresel ihracatçı konumuna yükseldik. Bugün Toyota’nın Avrupa’daki üretim tesislerinden biri olan, üretiminin yüzde 90’nını ihraç eden, bulunduğu bölgeye ve Türkiye ekonomisine değer katan fabrikamızda, benzinli ve hibrit Corolla ile hibrit ve şarj edilebilir hibrit C-HR modellerinin üretimini gerçekleştiriyoruz. 
TMMT olarak, 280 bin araç üretimi kapasitesi ile Toyota’nın Avrupa’daki en büyük üretim üssü durumundayız. 2023 yılı son çeyreğinde 308 milyon Euro yatırımla üretimine başladığımız Türkiye'nin ilk şarj edilebilir hibrit (PHEV) otomobili olan yeni nesil Toyota C-HR ve ileri teknoloji, çevreyle dost yeni PHEV batarya hattını devreye alarak Avrupa'daki elektrifikasyon dönüşümünde kritik bir rol üstlendik. Bu yatırımla birlikte toplamda 2.5 milyar Euro yatırım tutarına ulaştık. Türkiye’nin ilk şarj edilebilir hibrit (PHEV) otomobilini, yeni nesil Toyota C-HR'ı üreterek dünya genelinde bu modeli üreten ilk Toyota fabrikası olurken, Avustralya ve Yeni Zelanda gibi yeni ihracat pazarlarını da ihracat yelpazemize ekledik. 2023 yılında 4.1 milyar dolar değerinde ihracat gerçekleştirerek Türkiye’nin en fazla ihracat yapan ikinci firması ödülünün de sahibi olduk.
 
‘DAKİKA BAZINDA LOJİSTİK PLANLAMASI YAPIYORUZ’ 
Tedarik zinciri ve lojistik süreçlerinde nasıl hareket ediyorsunuz? 
Toyota “Tam Zamanında” prensibinin yaratıcısı olarak, üretim ve tedarik zincirinin her aşamasında, sürekli iyileştirme mottosu ile hareket eden global bir şirkettir. Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye olarak biz bu zincirin hem bir parçası hem de uygulayıcısı olarak çalışıyoruz. 
“Tam Zamanında” prensibini uygulayabilmek için, tedarikçilerimizin alt parça tedariğinden başlayarak üretim hattımızda parçaların montajı yapılana kadar her bir adımı Japonya ve Belçika’daki ofislerimizin de desteğiyle aylık planlama döngüsü ve dakika bazında lojistik planlamaları ile yönetiyoruz. Plan sapmalarına karşılık termin sürelerini ve geçmiş tecrübeleri gözönüne alarak gerekli aksiyonları alıyoruz. Anormallik durumunda Türkiye ve yurt dışındaki lojistik ağının gücünü aktif ve esnek biçimde kullanarak üretimin devamlılığı için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 
Bütün bu çabalarımızın amacı, müşterilerimizin memnuniyetini sağlamaktır. 
 
GÜNLÜK 12 BİN METREKÜPLÜK LOJİSTİK HACMİ 
Yük hacminiz nedir? Hangi taşıma modlarını kullanıyorsunuz? 
2016 yılından beri yıllık ortalama 250 binden fazla aracın parçalarının lojistik operasyonlarını yönetiyoruz. Her bir aracın yaklaşık 3 bin 500 adet birinci seviye alt parçadan oluştuğunu göz önünde bulundurduğumuzda milyonlarca parçanın ve günlük ortalama 12 bin metreküplük lojistik hacminin geliş ve gidiş olarak çift yönlü bir operasyon takibi yapıyoruz. Haftalık ortalama yaklaşık hacim; 750 TIR Türkiye, 50 konteyner tren Orta Avrupa, 40 konteyner gemi Batı Avrupa ve 45 konteyner gemi Japonya lojistiği şeklindedir.
 
4 SAATLİK STOKLARLA ÇALIŞIYOR!
Hangi alanlarda dış kaynak kullanımını tercih ediyorsunuz? İş ortaklarınızı nasıl seçiyorsunuz? 
Temel olarak depolama ve lojistik süreçlerimizde dış kaynak kullanmıyoruz. Stok politikamız tam zamanında üretime dayalı olup, fabrika içerisinde 4 saate kadar düşen stoklarla çalışmaktayız. Bu sebeple mevcut stok alanlarımızı en verimli kullanacak şekilde lojistik sistemlerimizi geliştirdik.
Lojistik iş ortaklarımızı seçerken birinci önceliğimiz iş güvenliği bilinci ve uygulamalarımızın operasyonlarına yansıtılmış olmasıdır. Bunun yanı sıra en kısa süreli ve stabil tedarik sürelerinin sağlaması, kriz ve anormalliklere müdahale yetkinliği ve esnekliği olarak sıralayabiliriz. Dolayısıyla döngüsel, en kısa termin süresi, yüksek frekans ve verimlik olmak üzere Toyota’nın 4 temel lojistik prensibini iş ortaklarımızı hem seçerken hem de operasyonun sürekliliğinde göz önünde bulunduruyoruz.  
 
ORTA AVRUPA ROTASINDA DEMİRYOLUNU KULLANIYOR 
Lojistik gündeminizde neler var? 
Toyota’nın “Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları” kapsamında 2040 yılında karbon ayak izimizi sıfırlamayı hedefliyoruz. Bu çerçevede lojistiğin her alanında enerji olarak öncelikle hidrojen, ara geçiş döneminde elektrik kullanımı ve bununla ilgili çözümleri önceliklendiriyoruz. Orta Avrupa rotasında kullandığımız tren lojistiği bunun en önemli örneği diyebiliriz. Lojistik şirketlerinden öncelikli beklentilerimiz, servis kalitesinden ve verimlilikten ödün vermeden, karbon ayak izi olmayan çözümler ile ilgili çalışmalarını hızlandırmalarıdır. 
 
Lojistik süreçlerinde karşılaştığınız en temel sorunlar neler?
Stabil olmayan termin süreleri ve artan maliyetler lojistik yönetim sürecinde karşılaştığımız güncel problemler arasında. Özellikle covid dönemi ve sonrasında konteyner lojistik sürelerinin ciddi şekilde uzadığını gördük. Bunun bir sonucu olarak, lojistik maliyetlerinin son 5 yıl içerisinde artış eğiliminde olduğunu gözlemliyoruz. Öte yandan, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları kapsamında, maliyet rekabetçiliğimizi ve üretim kalitemizi, iş ortaklarımızın da desteğiyle korumamız gerekiyor. Herhangi bir operasyonel anormallik durumunda, hizmet sağlayıcılarımızın esnek ve çevik çözümler üretebilmelerini bekliyoruz.
 
HEDEF HER ZAMAN ‘0’ KAZA 
“Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye olarak iş güvenliği sadece kendimiz için değil, iş ortaklarımız başta olmak üzere çevremizdeki herkes için olmazsa olmaz bir önceliktir” diyen Cem Kulu, şu noktalara dikkat çekti: “Karayollarında, demiryollarında veya deniz yollarında meydana gelebilecek her kaza insan hayatını ve üretim sürekliliğini etkiliyor. Bunun için hedefimiz her zaman ‘0’ kaza ve bunu sağlayabilmek için tüm çalışanlarımız ve iş ortaklarımızla azami gayret gösteriyoruz. Hızlanan elektrifikasyon süreci ile birlikte, daha ağır daha büyük daha kompleks parçaları taşıyacağız. Bunun için dijitalizasyon ve yapay zekâ desteğiyle verimlik, kalite ve maliyet unsurlarını göz önünde bulundurarak ideal lojistik operasyon ağını kurmayı hedefliyoruz. Paydaşlarımızın da bu yönde iş birliklerini bekliyoruz.” 



SEKTÖRLER VE LOJİSTİK

  • Otomotiv
  • Enerji
  • Gıda
  • Akaryakıt
  • Tekstil
  • Kimya
  • İnşaat
  • Lastik
  • İhracat