Dijital Dönüşüm ve Yapay Zekâ: Tedarik Zincirlerinde Devrim Yaratmak
25/11/2024 - 10:06:00
Murat Cesur -Tofaş Tedarik Zinciri Geliştirme Müdürü
Türkiye'nin önde gelen otomotiv üreticilerinden biri olan TOFAŞ’ta yerli ve ithal 500'e yakın tedarikçiden yaklaşık 10.000 çeşit parçayı fabrikamıza getirdiğimiz bir tedarik zinciri ağımız mevcut. Bu büyük yapıda her bir tedarikçinin, hatta her bir parçanın kendine özgü benzersiz bir hikayesi var ve bu hikaye her gün, bir önceki günden çok daha farklı şekilde tekrar yazılıyor. Değişen talepler, kapasite sorunları, yarı iletken kısıtları, transport gecikmeleri, gümrük grevleri, gemi iptalleri ve bunun gibi onlarca yeni olay, bu hikayelerin her birini her seferinde benzersiz kılıyor. Bu geniş ve karmaşık tedarik zinciri yapısı otomotiv gibi dinamik bir sektörde kesintisiz, çevik, hızlı, esnek ve kusursuz bir şekilde çalışmak zorunda. Tam da bu notada dijital dönüşüm ve yapay zeka teknolojileri imdadımıza yetişiyor ve yetişmek zorunda da. Çünkü bu hikayeyi geleceğin teknolojilerini kullanmadan yazabilmek artık imkansız…
Küresel ticaretin hızla değişen doğası, tedarik zincirlerinin daha çevik, esnek ve müşteri odaklı bir yapıya dönüşmesini zorunlu kılıyor. Dijital dönüşüm ve yapay zeka (AI) teknolojileri, tedarik zinciri süreçlerinde stratejik ve operasyonel verimliliği artırma noktasında devrim niteliğinde çözümler sunuyor. Dijital teknolojiler yalnızca süreçleri hızlandırmakla kalmıyor; aynı zamanda işletmelere gelecekteki belirsizliklerle daha etkili bir şekilde başa çıkma olanağı sunuyor. McKinsey & Company’nin 2022 tarihli araştırması, dijital dönüşüm sürecine yatırım yapan şirketlerin kârlılık oranlarının ortalama yüzde 30 arttığını gösterirken, dijitalleşmenin tedarik zinciri operasyonlarına büyük faydalar sağladığını ortaya koyuyor. Bu yazıda, dijital dönüşüm ve yapay zekanın tedarik zincirlerindeki rolünü detaylandırarak otomotiv sektörüne olan etkilerini uygulama örnekleriyle sizlerle paylaşmaya çalışacağım.
DİJİTAL DÖNÜŞÜM VE YAPAY ZEKÂ UYGULAMALARININ TEDARİK ZİNCİRLERİNDEKİ ROLÜ
Dijital dönüşüm, tedarik zincirinin tüm aşamalarında manuel ve geleneksel süreçlerin yerini dijital altyapılarla desteklenmiş, veri odaklı ve daha öngörülebilir bir sisteme bırakması anlamına geliyor. Nesnelerin İnterneti (IoT), bulut bilişim, blokzincir ve büyük veri analitiği gibi teknolojiler, tedarik zincirlerinin şeffaflığını, hızını ve etkinliğini artırırken, manuel hataları en aza indiriyor. Deloitte’un 2023 tarihli bir raporuna göre, tedarik zinciri yönetiminde dijital dönüşüm uygulamalarının yüzde 70 oranında süreç optimizasyonu sağladığı ve şirketlere önemli bir maliyet avantajı kazandırdığı gözlemleniyor.
Dijital Algoritmalar ve Yapay zeka, veri analizini ve otomasyonu birleştirerek tedarik zincirlerinde daha akıllı ve proaktif yönetim çözümleri sunuyor. Yapay Zeka destekli tedarik zinciri uygulamaları, talep tahmininden lojistik optimizasyona, stok yönetiminden kalite kontrolüne kadar geniş bir yelpazede kullanılıyor. Bu uygulamaların bazı ana kullanım alanlarını detaylandırmak gerekirse:
Talep Tahmini ve Dinamik Planlama: Tedarik zincirlerinde talep tahmini, stok maliyetleri ile müşteri memnuniyeti arasındaki hassas dengeyi korumak açısından kritik bir rol oynuyor. Yapay zeka, geçmiş satış verilerini analiz ederek mevsimsel değişiklikleri, kampanya dönemlerini ve özel günleri dikkate alıyor; bu doğrultuda gelecekteki talepleri daha isabetli şekilde öngörüyor. Yapay zeka destekli talep tahmin algoritmaları sayesinde şirketler, ani talep artışlarına hazırlıklı hale gelerek müşteri ihtiyaçlarını daha etkin bir şekilde karşılayabiliyor. Biz de üretim planlama süreçlerimize yapay zeka uygulamalarını entegre ederek, beklenmedik krizleri daha verimli ve optimize edilmiş bir şekilde yönetebiliyoruz. Kullandığımız dijital çözümler, hatasız ve hızlı işlem yapmanın yanı sıra alternatif senaryoları değerlendirme ve raporlara kolay erişim imkanı da sunarak üretim planlamada yeni bir dönem başlatıyor.
Malzeme Temini ve Envanter Optimizasyonu: Yapay zeka destekli stok yönetim sistemleri, envanter seviyesini sürekli olarak izliyor ve belirlenen alt limitlere ulaşıldığında otomatik olarak yeni siparişler başlatıyor. Bu sistemler, aynı zamanda stokların hangi depolarda tutulması gerektiğine de karar vererek lojistik maliyetleri optimize ediyor. Örneğin, merkezi bir depoya ek olarak bölgesel depolarda da en çok talep gören ürünlerin tutulması, teslimat sürelerini kısaltıyor ve müşteri memnuniyetini artırıyor. Dijital çözümler, tedarik zinciri süreçlerine gerçek zamanlı envanter takibi, lojistik yönetimi ve talebe göre uyarlanabilir esneklik gibi avantajlar kazandırıyor. Örneğin, IoT cihazları ile depolar ve tedarik merkezleri arasındaki iletişim hızlanıyor; ürünlerin hareketi, konumu ve durumu anlık olarak izlenebiliyor. Bu teknoloji, envanter yönetimini optimize ederken, gereksiz stok yığılmalarını veya eksik ürün problemlerini minimuma indiriyor. Tofaş olarak malzeme planlama ve kontrol birimlerimizde dijital çözüm aracımız “Kontrol Kulesi” (Control Tower) projesini devreye alarak, malzeme takibi, sipariş ve envanter yönetimi süreçlerini daha hızlı ve verimli hale getirdik. Bu proje sayesinde, operasyonel süreçlerimizde yüksek doğruluk ve hız kazanırken, kaynaklarımızı daha etkin kullanabiliyoruz. Bu projemizi yazının son kısmında detaylıca anlatıyor olacağım.
Lojistik ve Rota Optimizasyonu: Yapay zeka, lojistik süreçlerin hızlandırılması ve maliyetlerin azaltılması açısından önemli çözümler sunuyor. AI destekli rota optimizasyon sistemleri, teslimat için en uygun rotayı belirlemek amacıyla trafik durumu, hava koşulları, yol kapatma ve yakıt tüketimi gibi faktörleri analiz ediyor. Bu sistemler, lojistik maliyetleri düşürmekle kalmıyor; aynı zamanda çevresel sürdürülebilirliği de destekliyor. Özellikle geniş bir dağıtım ağına sahip şirketlerde, Yapay Zeka ve optimizasyon tabanlı lojistik sistemlerinin sağladığı verimlilik artışı rekabet avantajı yaratıyor. Şirketimizde kullandığımız yapay zeka destekli rota optimizasyon araçları, lojistik süreçlerimizi hızlandırarak maliyetleri azaltmamıza önemli katkılar sağlıyor. Bunun yanı sıra geliştirdiğimiz makine öğrenmesi projeleriyle de trafik durumu, hava koşulları ve grev gibi faktörleri analiz ederek teslimatlardaki riskleri de minimize etmeyi hedefledik. Aynı zamanda iç lojistik süreçlerimizde elektrikli çekiciler yardımıyla malzeme taşıma süreçlerini de optimize etmeyi başardık. Böylece yalnızca lojistik maliyetlerini düşürmekle kalmıyor, aynı zamanda hem çevresel sürdürülebilirliğe hem de risk yönetimine odaklanıyoruz.
Risk Analizi ve Kriz Yönetimi: Dijital tedarik zincirleri, pandemi, doğal afetler veya siyasi gerilimler gibi risklere karşı daha dayanıklı hale geliyor. Yapay zeka, tedarik zincirindeki verileri analiz ederek potansiyel riskleri tespit ediyor ve alternatif senaryolar sunuyor. Böylece, ani tedarik zinciri kesintilerinin önüne geçilmesi sağlanıyor. Örneğin, belirli bir bölgedeki tedarikçinin işleyişinde bir aksama öngörülüyorsa, yapay zeka algoritmaları alternatif tedarikçiler önerebiliyor veya farklı taşıma rotaları sunarak kesintisiz bir operasyon sağlıyor. Biz de şirketimizde, tedarikçilerimizin bölgesel ve operasyonel risklerini öngörmek ve en doğru karşı önlemleri zamanında ortaya koyabilmek için, çeşitli veri setlerini, büyük veri havuzundan periyodik olarak çekerek analiz eden kendi oluşturduğumuz bir algoritma kullanıyoruz. Bu sayede üretim devamlılığını sağlarken, beklenmedik olaylara karşı da çok hızlı bir şekilde aksiyonlar alabiliyoruz. Bu süreç özellikle de siyasi ve politik gerilimlerin çokça yaşandığı bu günlerde bizlere oldukça önemli bir konfor alanı sağlayarak operasyonlarımızdaki devamlılığı ve güvenilirliği en üst seviyede tutmamıza önemli bir katkı sağlıyor.
OTOMOTİV SEKTÖRÜNDE YAPAY ZEKA DESTEKLİ TEDARİK ZİNCİRİ: ETKİLER VE UYGULAMA ÖRNEKLERİ
Otomotiv sektörü, dijital dönüşüm ve yapay zekanın en fazla fayda sağladığı sektörlerden biri. Otomotiv tedarik zinciri, binlerce farklı parça ve bileşenin birbirine entegre bir şekilde yönetilmesini gerektiren karmaşık bir yapıya sahip. Yapay zeka uygulamaları, bu süreçte sağladığı esneklik, hız ve doğruluk ile sektörde önemli bir dönüşüm yaratıyor. Otomotiv sektöründe yapay zeka uygulamalarına bazı örnekler vermek gerekirse:
Tam Zamanında Üretim (Just-in-Time) ve AI Entegrasyonu: Otomotiv sektöründe tam zamanında üretim felsefesi, stok maliyetlerini minimize etmek amacıyla yaygın olarak kullanılıyor. Yapay zeka destekli üretim planlama sistemleri, parçaların ne zaman ve ne miktarda ihtiyaç duyulacağını analiz ederek üretim süreçlerini optimize ediyor. Bu sistemler, envanter seviyelerini optimumda tutarak üretim hatlarında oluşabilecek beklemeleri azaltıyor ve ürünlerin ihtiyaç duyulduğu anda üretim hattına ulaşmasını sağlıyor. Böylece, tedarik zinciri sürecindeki verimlilik artıyor ve maliyetler düşüyor.
Makine Öğrenimi ile Talep Tahmini: Otomotiv sektöründe talep dalgalanmaları, ülkeden ülkeye değişim gösteren müşteri tercihleri gibi etmenler, üretim planlamasında kritik rol oynuyor. Yapay zeka ve makine öğrenimi algoritmaları, küresel satış verilerini analiz ederek farklı pazarlardaki talepleri öngörüyor. Bu tahminler, üretim ve dağıtım süreçlerini optimize ederek ürünlerin doğru zamanda doğru pazara ulaştırılmasını sağlıyor. Bu sayede, müşteri memnuniyeti artarken stok maliyetleri ve beklemeler minimumda tutuluyor.
Otonom Lojistik Sistemleri: Yapay zeka ile donatılmış otonom lojistik sistemleri, fabrikalardaki malzeme taşıma işlemlerini otomatik hale getiriyor. AI destekli bu sistemler, üretim hatları arasında malzeme taşıyarak insan hatalarını en aza indiriyor ve lojistik süreçleri hızlandırıyor. Aynı zamanda, bu otonom sistemler, üretim sahasında güvenli bir şekilde çalışarak üretim verimliliğini artırıyor. Bu tür sistemler, özellikle yüksek üretim kapasitesine sahip otomotiv fabrikalarında lojistik süreçlerin daha düzenli ve kesintisiz ilerlemesine katkı sağlıyor. Biz de bu yıl TOFAŞ'ta hayata geçirdiğimiz Otonom Çekici projesiyle, insansız lojistik vizyonumuza doğru büyük bir adım daha atmış bulunuyoruz. Geliştirdiğimiz otonom çekici, sistemden aldığı emir doğrultusunda malzemeleri nihai varış noktasına otomatik olarak taşıyor ve her türlü hava koşulunda, iç ve dış mekânda herhangi bir iz takip etmeden hareket edebiliyor.
Risk Yönetimi ve Alternatif Tedarik Stratejileri: Yapay zeka, tedarik zincirinde risk yönetimi için önemli bir araçtır. Özellikle pandemi gibi olağanüstü dönemlerde, tedarik zincirlerinde yaşanabilecek aksaklıklar büyük sorunlara yol açabilir. AI tabanlı sistemler, tedarik zincirinde potansiyel riskleri analiz ediyor ve alternatif tedarik yolları sunarak kriz anında kesintisiz üretimi mümkün kılıyor. Bu tür risk yönetimi uygulamaları, otomotiv sektöründe müşteri taleplerinin her koşulda karşılanabilmesi açısından oldukça önemli. Şirketimizde, tedarik zincirinde risk yönetimini iyileştirmek için Yapay Zeka tabanlı uygulamalar kullanıyoruz. Örneğin, yapay zeka destekli tedarik zinciri risk yönetimi projemiz sayesinde liman yoğunluğu, hava durumu ve grev gibi olası risk faktörlerinin yanı sıra tedarikçiye ait tüm bilgileri önceden analiz edebiliyor ve gecikme ihtimaline karşı hızlıca aksiyon alabiliyoruz. Bu sayede tedarik süreçlerimizi daha kesintisiz ve verimli bir şekilde yönetiyoruz.
GELECEK PERSPEKTİFİ VE DİJİTAL DÖNÜŞÜMÜN ZORLUKLARI
Dijital dönüşüm ve yapay zekanın tedarik zincirlerine entegrasyonu, birçok avantaj sunduğu gibi bazı zorlukları da beraberinde getiriyor. Özellikle veri güvenliği, mahremiyet ve iş gücü uyumu gibi konular, dijital dönüşüm sürecinde dikkat edilmesi gereken önemli unsurlar. Verilerin dijital ortamda saklanması, şirketleri siber saldırılara karşı korumasız bırakabilir. Bununla birlikte, Avrupa Birliği’nin GDPR gibi veri koruma yasaları, şirketlerin veri toplama ve saklama süreçlerinde daha dikkatli olmasını zorunlu kılıyor. Bu risklere karşı Bilgi Teknolojileri direktörlüğümüzle birlikte, her uygulamamız için ilgili riskleri elimine edebilmek ve en güvenli şekilde projelerimizi hayata geçirebilmek için yoğun bir mesai harcıyoruz.
Öte yandan, dijital dönüşüm, tedarik zinciri çalışanlarının teknolojiye uyum sağlamasını ve dijital becerilerini geliştirmesini gerektiriyor. İş gücünün eğitimi, dijitalleşme sürecinin başarısı için oldukça önemli. Şirketler, çalışanlarını sürekli eğitimlerle destekleyerek dijital dönüşümün getirdiği yeni iş süreçlerine adapte olmalarını sağlıyor. Eğitim eksikliği, dijitalleşmenin önündeki en büyük engellerden biridir ve bu konuda yapılan araştırmalarda nitelikli personel eksikliğinin dijital dönüşümün benimsenme hızını önemli ölçüde yavaşlattığını gösteriliyor. Özellikle yetenek yarışının kıyasıya yaşandığı şu günlerde, bizler de fabrikamızda, arkadaşlarımızın dijital okur-yazarlığını geliştirmek ve onları geleceğin tedarik zincirlerinin birer parçası olacak şekilde hazırlamak için yoğun bir çaba içerisindeyiz.
TOFAŞ'TA DİJİTAL DÖNÜŞÜM: TEDARİK ZİNCİRİ KONTROL KULESİ
Daha önce de kısaca bahsettiğim ve geçen yıl, tedarik zinciri yönetiminde hayata geçirdiğimiz yenilikçi bir proje ile şirketimizin çevikliğini ve verimliliğini artırmayı hedefledik. Pandemi döneminde tetiklenen çip krizi ve yüksek belirsizlik koşulları, tedarik zinciri yönetiminde çevikliğin önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Bu zorlu dönemde tedarik zinciri süreçlerimizi daha dinamik ve esnek hale getirmek için önemli bir projeyi hayata geçirdik.
TOFAŞ'ta her gün yeniden yazdığımız malzeme temin sürecinin hikayesinden bahsetmiştim. Yerli ve ithal 500'e yakın tedarikçimizden 10.000 çeşit parçayı fabrikamıza getiriyoruz. Pandemi süreci ve çip problemleriyle birlikte dinamik ve belirsiz bir ortama girdik ve süreçte insana bağımlılıktan kaynaklanan aksaklıklar yaşamaya başladık. Bu nedenle, insan bağımlılığını ortadan kaldıracak ve süreci otonom olarak yönetecek bir yönetim sistemi tasarladık. Bu sisteme, havalimanlarındaki kontrol kulelerinden esinlenerek "kontrol kulesi" adını verdik. Bu sistem, tüm lojistik hareketlerini dijital olarak izliyor, plan dışı bir olay gerçekleştiğinde simülasyon ve optimizasyon algoritmalarıyla en doğru kararları vererek doğru aksiyonları almayı başarıyor.
Bu proje ile şirketimize yüksek miktarda lojistik ve işçilik kazancı sağlarken üretim devamlılığına katkı yaparak ürün bulunurluğu konusunda rekabet avantajı sağlıyor ve iş sonuçlarına olumlu etkiler yapıyoruz. Bu sistem ile insan kaynağımızı daha yaratıcı işlere odaklayabilir hale geliyoruz. Arkadaşlarımızın verimliliği, mutluluğu ve motivasyonu artıyor.
Projemizin bu yılki safhasında, kontrol kulesine yapay zeka yeteneği kazandırmayı ve veri analitiği araçlarıyla sistemimizi zenginleştirmeyi hedefliyoruz. Bu sayede, yönetim sistemimizi tam olarak bir insan beynine benzetmeyi planlıyoruz. Yapay zeka modülü, internet sitelerini tarayarak güncel bilgileri okuyacak, hava durumu ve yol durumu gibi faktörleri analiz edecek ve kararlarını buna göre verecek. Bu otonom yönetim sistemi, tedarik zinciri süreçlerimizi daha da optimize edecek ve belirsizliklere karşı daha dirençli hale getirecek.
TOFAŞ'ın tedarik zinciri yönetiminde gerçekleştirdiği bu yenilikçi proje, diğer şirketler için de örnek teşkil edebilecek önemli bir çalışma. Dijital dönüşüm yolculuğumuzda hızla ilerlemeye devam ediyoruz ve bu projeyle birlikte tedarik zinciri yönetiminde insansız bir hikaye yazmaya başlıyoruz.
Bitirirken…
Şüphesiz ki Yapay zeka ve dijital dönüşüm teknolojileri, tedarik zincirlerinde devrim niteliğinde bir dönüşüm yaşanmasına katkı sağlıyor. Özellikle otomotiv sektörü gibi karmaşık tedarik zincirlerine sahip sektörlerde yapay zekanın sağladığı avantajlar, operasyonel verimliliği artırmakla kalmıyor, aynı zamanda risk yönetiminde ve müşteri memnuniyetinde de önemli faydalar sunuyor. Dijital dönüşüm sürecinde yapay zeka uygulamalarının etkin kullanımı, gelecekteki rekabet avantajını belirleyecek en önemli etmenlerden biri haline gelmiş durumda. Tedarik zinciri profesyonelleri, bu teknolojilere uyum sağlayarak sürdürülebilir ve dayanıklı bir tedarik ağı oluşturma yolunda önemli adımlar atıyor.
Dijital dönüşüm ve yapay zekanın tedarik zincirlerine entegrasyonu, şirketlerin operasyonel verimliliğini artırırken çevresel sürdürülebilirliğe de katkı sağlıyor. Bu teknolojiler, tedarik zincirlerini daha esnek, hızlı ve müşteri odaklı hale getiriyor. Gelecekte dijital dönüşüm ve yapay zeka uygulamalarının daha da yaygınlaşmasıyla birlikte, tedarik zincirlerinde çok daha kapsamlı bir dönüşüm yaşanması bekleniyor. Biz de, otomotiv gibi en dinamik ve karmaşık sektörlerden birinde faaliyet gösteren TOFAŞ Tedarik Zinciri olarak, bu yolculukta hızla ilerlemeye ve en önlerdeki konumumuzu sürdürmeye kararlıyız.