Lojistik Master Plan ve Trakya Bölgesi Lojistik Master
Prof. Dr. Murat ERDAL
İstanbul Üniversitesi Tedarik Zinciri Yönetimi Bilim Dalı Başkanı
1. Lojistik Master Plan nedir?
Lojistik Master Planlar (LMP), stratejik master plan türünde değerlendirilmektedir. Söz konusu oldukları bölgenin bölgesel lojistik geliştirme politikalarını içinde barındırmakla beraber bölgenin ulusal ve uluslararası platformda rekabet avantajı elde edebilmesi adına izlenmesi gereken yolları içeren bir rehberdir. Tüm paydaşların (bölgede yaşayanlar/müşteriler, tedarikçiler, kamu kurum ve kuruluşları, göndericiler, lojistik hizmet sağlayıcılar, sivil toplum kuruluşları) istek ve ihtiyaçlarının göz önünde bulundurularak, mikro ve makro çevre unsurlarının sürece dahil edildiği ve geleceğe dair planların gerçekleştirilebilmesinde takip edilebilecek adımları içeren bir yol haritasıdır. Planda bölgenin lojistik alt yapısı, mevcut durum analizi, güçlü ve zayıf yönleri, geleceğe yönelik fırsatlar ve tehditler, mikro ve makro perspektifle ele alınmalıdır.
LMP çalışmalarında mevcut problemler ve darboğazlar yerel boyuttan başlayarak ilgili tüm paydaşlarla çok yönlü ele alınmakta ve çözüm yolları tartışmaya açılmaktadır. LMP’de, master planı hazırlanacak olan alanın; bir şehir, bir bölge, bir ülke ya da ekonomik bir koridor olmasına göre içeriği ve amacı, hem çekilen fotoğrafın büyüklüğüne hem de alanın ekonomik ve sosyal kalkınmışlık seviyelerine bağlı olarak farklılaşacağından söz edilebilir.
2. Lojistik Master Planlara neden ihtiyaç duyulmaktadır?
Öncelikle LMP’yi önemli kılan husus, düzenli ve tahmin edilebilir bir büyüme ve gelişimin sağlanması adına gelecek perspektifi sunmalarıdır. Böylece plan içerisinde yer alan tüm paydaşların ileriyi daha rahat görebilmeleri sağlanabilmektedir. Bu bağlamda düşünüldüğünde bölgenin ihtiyaç duyduğu lojistik yatırımlar ön plana çıkmaktadır. LMP aynı zamanda kamu kaynaklarının israf edilmemesini de sağlamaktadır. Böylece tüm paydaşların beklentilerine uygun gerekli istikrar sağlanabilmektedir. Ayrıca çevresel duyarlılığın arttığı günümüzde, sürdürülebilirlik anlayışı içerisinde hazırlanan plan dahilinde ilgili bölgenin çevresel kaynaklarının ve estetik değerlerinin korunması ihtiyacı da doğmaktadır. LMP’ler bölge ekonomisinin yanı sıra, sosyal ve kültürel unsurlarının korunması ve geliştirilmesi ile doğaya saygılı bir süreç yönetimi niteliğindedir.
3. Lojistik Master Planlarda dikkat edilmesi gereken unsurlar nelerdir?
Öncelikle iyi bir lojistik master plan, lojistik konusundaki farkındalık ve bu farkındalığın ilgili bölge halkı ve ulaştırma sistemi için ne anlam taşıdığı üzerine iletişim kurmalıdır. Bölge ve ulaştırma sisteminin mevcut durumunu ortaya koyarken bugünkü konumu da analiz edilmelidir. İyi bir lojistik master plan, alternatif gelecekleri ve bununla ilgili olarak alternatif hareket biçimlerini tanımlayabilmelidir. Aynı zamanda toplumun ve lojistik sektör paydaşlarının talep ve beklentilerine de tercüman olmalıdır. Plan, tüm paydaşların anlayabilmesi ve katılımın da en üst seviyede sağlanabilmesi adına anlaşılabilir bir dille hazırlanmalı ve gereksiz bilgilere yer verilmemelidir. İyi bir lojistik master plan içerdiği amaç ve hedefleri, spesifik politika ve eylemlere çevirebilme kabiliyetine sahip olmalıdır. Bu bağlamda master planın içeriğinde olması gerekenlerin en doğru ve en gerekli biçimleri ile tespiti gerçekleştirildikten sonra, uygulama aşamasına geçilmelidir.
LMP hazırlamada yapılan en yaygın hata, bölgesel kalkınma ve lojistik arasındaki ilişkinin sadece altyapıdaki ulaştırma yatırımlarından başka bir şey olmadığının düşünülmesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Oysa ki lojistik master plan tedarik zinciri yönetimi perspektifiyle hazırlanmalı, bölge içerisinde var olan tarım, endüstri, ticaret ve turizm gibi önde gelen sektörleri gözönünde bulundurarak hazırlanmalıdır. Geniş eksende tüm yararlanıcılar yani doğrudan ve dolaylı bir biçimde lojistik hizmet üretenler ve lojistik hizmet alanlar arasındaki uyumu sağlamaya yönelik bir çalışmalar bütünüdür.
4. Lojistik Master Planlarda araştırmanın önemi nedir? LMP hazırlamada hangi araştırma yöntemleri kullanılmaktadır?
LMP’de tüm paydaşların katılımı öncelikli unsurlardan biridir. Dolayısıyla hem mevcut durumu analiz etmek hem de gelecek tahminlerini ortaya koyabilmek adına bölgeye ait bütün öneri ve değerlendirmeler önemlidir. Planlama sürecinde kantitatif ve kalitatif araştırma yöntemlerinin birlikte gerçekleştirilmesiyle farklı paydaş seviyelerinden derinlemesine bilgi ve bulguların elde edilmesini sağlamaktadır. Saha araştırmaları gerçekleştirilirken LMP’nin amacına uygun olarak söz konusu araştırma formlarında (anketler vb.) lojistik içerikli soruların hazırlanması sağlıklı bir sonuç elde edebilmesi adına önemlidir. Bunun yanı sıra lojistik faaliyetlerde rol oynayan kamu ve özel sektör temsilcileriyle yapılan hem derinlemesine görüşmeler (mülakatlar) hem de odak grup ve çalıştay çalışmaları gözden kaçabilecek noktaların plana dahil edilebilmesinde kilit bir rol oynamaktadır.
LMP’de kullanılacak olan çeşitli araştırma yöntemlerinin tek bir amaca yönelik olması, herkesin anlayabileceği yalınlıkta ve açıklıkta ortak bir dili olması araştırma yönteminin verimli sonuç üretmesini sağlayacaktır. LMP’de birincil kaynaklar kadar ikincil kaynaklarda önemli bir yer tutmaktadır. Bu aşamada hem literatürde konu ile ilgili akademik kaynaklar hem de Türkiye ve dünyadaki lojistik master plan deneyimleri, kurum ve kuruluşların hazırladığı raporlar incelenmelidir. Buradaki amaç, konunun teorik çerçevesinin belirlenmesinin yanı sıra; ikinci aşama olan saha araştırmalarında yararlanılacak değişkenlerin doğru bir biçimde tespit edilmesidir.
Çeşitli LMP’lerde farklı araştırma türleri ve konu odağı karşımıza çıkmaktadır. İngiltere’deki LMP’de ve Avrupa Birliği Lojistik Merkez Planlama çalışmalarında kantitatif veri toplanılması tercih edilmişken; Almanya’da kalitatif nitelikli veri toplama yöntemleri kullanılmıştır. Ancak Endonezya-Malezya-Tayland LMP, Moğolistan Bölgesel Lojistik Gelişim Projesi başta olmak birçok LMP’de ise ikincil kaynak veri taramaları dışında kapsamlı saha araştırmalarına rastlanılmamıştır. Bu durum, ilgili bölgelerin gelişmişlik düzeyleri, istatistiki veri kaynakları ile yakından ilgilidir. Çünkü genellikle gelişmekte olan bölgelerde paydaşlara gönderilen araştırma formlarının doldurulmasında yeterince özen gösterilmemektedir. Diğer bir ifade ile, paydaşların araştırma türlerine mesafeli durmaları sonucunda, birçok LMP’de hayati önem taşımasına rağmen paydaşların görüş ve önerilerine etraflıca yer verilememektedir.
5. Lojistik Master Planın içeriğinde neler yer almalıdır?
Öncelikle LMP’nin kapsamı, kapsadığı bölgenin sahip olduğu birçok faktöre bağlı kalınarak değişkenlik gösterebilir. Bir LMP’nin olmazsa olmazı diyebileceğimiz hususlardan biri “vizyon”dur. Vizyon, yapılacak olan gelecek planlarıyla beraber ortak bir hedefin oluşturulabilmesi adına da çok önemlidir. Ulaştırma sisteminin bugünkü ve gelecekte olması gereken niteliği ve yapılması gerekli adımlar plan içerisinde açıklığa kavuşturulmalıdır. Kamu kurum ve kuruluşlarının destekleri istenmelidir. İlgili Bakanlıklarla yerel yönetimlerin katkı ve görüşleri alınmalıdır.
LMP’lerde diğer bir konu ise lojistik merkezlerine ilişkin yer tespiti, bu merkezlerin işlevi ve kullanımı olarak karşımıza çıkmaktadır. Lojistik merkezlerin yurtiçi, bölge ve uluslararası açıdan konumu, karayolu, denizyolu, demiryolu, havayolu ve kombine taşıma açısından uygunluğu iyi bir şekilde etüd edilmelidir. Lojistik merkez yönetim modeli, katma değer üretici lojistik faaliyetlerin türleri ve dağılımları, depolamada uzmanlaşma ve depo türlerinin dağılımı iyi bir şekilde planlanmak mecburiyetindedir. Lojistik merkezler bölgenin ekonomik potansiyeli, nüfus, doğal, tarihi ve kültürel kaynaklara dayalı olarak incelenmesi, çevre konusundaki hassasiyetler, önerilen arazi (alan) yapısının özellikleri ile büyüme ve gelecekteki arazi (alan) genişletme taleplerine ilişkin konuları içermelidir.
6. Lojistik Master Planlar hazırlanırken ekolojik çevre ile ilişkiler nasıl ele alınmalıdır?
Günümüzde toplumların çevreye karşı farkındalıkları artmaktadır. Lojistik faaliyetler içerisinde ham madde, hazır parça ve yarı mamulün üretim noktalarına, nihai ürünün ise üretim merkezlerinde hedef pazarlara ( örgütsel alıcılara ve nihai tüketiciye) ulaştırılması önemli bir yer tutmaktadır. Taşıma, depolama, elleçleme, paketleme vb. lojistik faaliyetler sırasında her zaman çevre ile bir temas bulunmaktadır. Tedarik zinciri içerisinde yer alan tüm lojistik faaliyetlerin bir çıktısı olarak oluşabilecek çevreye zararlı maddelerin en aza indirilmesi hedeflenmektedir. Yeşil tedarik zinciri ve yeşil lojistik anlayış ve uygulamaları işletmelerin hedefleri arasında hızla yer almaya başlamıştır.
LMP’ler hazırlanacakları bölgeler de dikkate alınarak mevcut çevresel etkiler ve çevreye verilen zararın azaltılması konusunda çalışmaları içermelidir. Böylelikle tüm paydaşlar adına ortak çevre bilinci ve sürdürülebilirlik anlayışı daha iyi şartlar altında sağlanabilecektir.
7. Lojistik Master Plan oluşturmanın sağladığı avantajlar nelerdir?
LMP’ler tüm paydaşların bir araya gelmeleri, mevcut ulaştırma ve lojistik sorunlarını birlikte çözmeleri adına önemli bir noktadadır. LMP’ler oluşturulduklarında bir gelecek projeksiyonu sunarlar. Makro ve mikro diğer planlarla entegre olarak hedeflerin belirginleşmesini sağlarlar. Aynı zamanda bu planlar bir veritabanı özelliği, kurumsal hafıza yani ortak arşiv niteliğini de taşımaktadır. Böylelikle mevcut ile ihtiyaç duyulan gereksinimler ortaya çıktıkça geçmişin değerlendirmeleri, planlar ve sapmalar analize edilebilecektir.
LMP’nin tek başına bir sefer için hazırlanması ve rapor niteliği ile saklanması yeterli değildir. Aynı zamanda uygulanması, hayata geçirilmesi, işlerlik kazandırılması ve gelecek LMP’ler için geribildirimlerin alınabilmesi adına son derece önemlidir. Planda yer verilen ortak hedeflere ulaşmada gerekli finansal desteğin sağlanabilmesi, yatırımcıların bölgeye çekilebilmesi, devlet teşviklerinin şekillenmesi ve lojistik faaliyetlerin daha iyi yürütülebilmesi için gerekli altyapı yatırımlarının sürdürülmesine katkısı büyüktür.
8. Lojistik Master Planların uygulanması aşamasında karşılaşılan değişkenler nasıl değerlendirilmelidir?
LMP uygulamalarında en sık karşılaşılan temel değişkenleri altı ana başlıkta ele almak mümkündür. Bunları; hukuki (mevzuat), örgütsel, ulaşım, yerel yönetim, teknolojik seviye ve altyapı ile ilgili değişkenlerdir. Bölge gelişim açısından hayati bir rolü olan kamu ve özel sektör işbirliklerini hukuki, örgütsel ve altyapı değişkenleri içerisinde ele alınmaktadır. Ulaşım değişkeni kapsamında bölgenin sahip olduğu ulaştırma türleri ve bu ulaştırma türlerinin birbirleriyle entegrasyon derecesi önem arz etmektedir. Bölgede lojistik merkez alanlarının tahsisi, yükleme ve boşaltma alanlarının oluşturulması ve yük transfer alanları gibi konuları yerel yönetim değişkeni içinde değerlendirilmelidir.
Günümüz teknolojilerinin hızla değişimi LMP ile doğrudan ilişkili bir konumdadır. Uydu takip sistemleri, akıllı depolama uygulamaları ve çevre dostu araçların kullanımı gibi bölge ihtiyacına göre değişebilen teknoloji unsurları önemli bir noktadadır. Lojistik master planlarında, bütün bu değişkenler bir arada değerlendirilmeli ve birlikte analiz edilmelidir.
9. Lojistik Master Planlamalarda bölgesel trendlerin rolü nedir?
Lojistik Master Planlarda ekonomik trendler başta olmak üzere bölge dinamiklerinin neler olduğu, bölgedeki aktörlerin kimlerden oluştuğu (paydaşlar) ve onların talep ve beklentileri üzerinde durulmalıdır. İlgili herhangi bir bölge için hazırlanan bir LMP’de paydaşlar; lojistik hizmet üretenler, sivil toplum örgütleri, ikamet edenler, potansiyel yatırımcılar, kamu kurum ve kuruluşları, kurumsal ve bireysel lojistik hizmet alanlar olarak karşımıza çıkmaktadır.
Kamunun yerel ve bölgesel teşkilatlarına karşın; özel sektörün üretici, taşıyıcı ve tedarikçi gibi birçok kimliği bulunmaktadır. Ancak özel sektörün başta istihdam olmak üzere ticareti arttırıcı rolü düşünüldüğünde; lojistik istek ve ihtiyaçlarının tespiti öncelik kazanmaktadır. Bölgedeki STK’lar ise; üyelerinden aldıkları güçle genel çerçevenin belirlenmesinin yanı sıra; yerel birikimler, toplumsal talep ve beklentiler kadar olası sorunların ortaya çıkartılmasında yararlıdır.
10. Trakya Bölgesi Lojistik Master Planı’nda dikkat edilenler ? Planın ana hedefleri ve bölge lojistik vizyonu nedir?
Trakya Kalkınma Ajansı koordinatörlüğünde gerçekleştirilen ve ortaklaşa bir biçimde yaklaşık bir yıldır hazırlık süreçlerini yürüttüğümüz TR21 Trakya Bölgesi Lojistik Master Plan çalışmalarından elde ettiğimiz deneyim, planlama sürecindeki en önemli unsurun yönetişim olduğunu göstermiştir. Planın etki alanındaki tüm paydaşlarla yüz yüze temaslarla iletişim ve katılımcılık üst düzeyde sağlanmıştır. Yerel yönetimler, sanayi ve ticaret odaları, organize sanayi müdürlükleri, sivil toplum örgütleri ve kamu kurumları ile koordineli bir biçimde çalışılmıştır. Saha araştırmaları, lojistik odak grup toplantıları ve lojistik çalıştaylar gerçekleştirilmiştir. Ayrıca gelecek nesillere daha yaşanılabilir bir çevre mirası bırakılması adına yapılan çalışmaların sürdürülebilirliği ve çevreye saygı göz önünde bulundurulmuştur.
Trakya Bölgesi Lojistik Master Planı’nın ana hedefleri ise şu şekilde belirlenmiştir:
· Bölgenin lojistik profilinin ortaya çıkarılması,
· Lojistik hizmet alanlar, üretenler ve lojistik sisteminin diğer üyesi olan kamu kurum ve kuruluşlarının beklentilerinin ortaya konması,
· Mevcut lojistik altyapının analizinin yapılarak lojistik sistemi üyelerinin beklentilerinin karşılanabilmesine yönelik stratejilerin tedarik zinciri perspektifinden ele alınması,
· Lojistik merkez yapılanması için alternatiflerin geliştirilmesi,
· Lojistik sektörü açısından bölgesel rekabet edebilirliğin yerel ve ulusal düzeyde değerlendirilmesi,
· Bölge için kısa, orta ve uzun vadeli projeksiyonların yapılması ve öngörülen çeşitli gelişmelerin (lojistik altyapı, yasal düzenlemeler, ulusal ve uluslararası yatırımlar, işgücünün durumu, artan uluslararası ticaret hacmi, vb.) yaratacağı etkilerin bölge ekonomisi açısından değerlendirilmesidir.
Trakya Bölgesi Lojistik vizyonu, sektörel tedarik zinciri anlayış ve uygulamalarından hareketle bölge entegre lojistik sistemini oluşturmak ve sürdürülebilir rekabet avantajını dünya standartları üzerine çıkarmak olarak belirlenmiştir.