Türkiye 26 yeni limanla 21 milyon TEU’ya demir atacak
20/06/2016 - 12:23:00
Denizyolunun dış ticaret içindeki payının 12 yıl içinde 3,6 kat artarak, 202 milyar dolara yükseldiğini vurgulayan Deniz Ticareti Genel Müdürü Cemalettin Şevli, “Hali hazırda 3’ü kamu, 23’ü ise özel sektör tarafından gerçekleştirilecek 26 adet liman projesi mevcuttur. Bu yatırımların hayata geçirilmesiyle limanlarımızda konteyner elleçleme kapasitesi 21 milyon TEU’ya, yük elleçleme kapasitesi ise 319 milyon tona yükselecek” diyor.
Türkiye’nin denizyolu taşımacılığında avantajları ve dezavantajları neler? Global deniz ticaretinde nasıl bir pay alıyor?
Üç tarafı denizlerle çevrili olan Türkiye, doğu-batı, kuzey-güney hatlarında geçiş güzergâhların üzerinde olmasından dolayı hep göz önünde olan bir ülkedir. Ülkemizin coğrafi yapısına bakıldığında; denizyolu ulaşımında süre ve maliyet açısından en uygun hatlar Körfez Bölgeleri’dir. Kabotaj taşımacılığı açısından bakıldığında ise, nüfusun batı bölgelerde yoğunlaşması, doğu-batı aksında yeterli talep olmaması, işletme maliyetlerinin düşük talep nedeniyle artması ve denizyolu taşımacılığının süre bakımından da uzun olması en büyük engeldir. Bu alanda yetkin iş gücü ve deneyimli şirketlerle gücümüzü artırabiliriz.
Ülkemiz global denizyolu ticaretinde ise oldukça iyi bir konumdadır. Dünyada en büyük 14. deniz ticareti filosuna sahibiz. Çok ciddi liman ve arka saha yatırımlarımız var. Gemi sökümünde belli tip gemi üretiminde de dünya liderliğine oynadığımızı gururla ifade etmek isterim.
416 MİLYON TON YÜK ELLEÇLENDİ
Dış ticaret taşımalarında denizyolu nasıl bir pay alıyor? 2015 yılında Türkiye limanlarında ne kadalık bir yük elleçlendi? 2016’ya ilişkin beklentileriniz neler?
Ülkemizin toplam dış ticareti içerisinde denizyolunun parasal değer olarak payı 2015 yılı sonunda 2003’e göre 3,6 kat artmıştır. 2003’te 57 milyar dolar olan değer, 2015 yılı sonu itibariyle 202 milyar dolara yükselmiştir. TÜİK’in 2015 yılı rakamlarına göre, denizyolunun toplam dış ticaretteki payı %57,7, ihracattaki payı %54,3, ithalattaki payı %60’tır.
Türkiye limanlarında 2015 yılında 416 milyon ton yük elleçlendi. Bunun 208.3 milyon tonu ithalat, 92.2 milyon tonu ihracat, 63.1 milyon tonu transit yükler, 52.5 milyon tonu ise kabotaj elleçlemeleri oluşturdu. 2016 yıl sonunda, limanlarımızda elleçlenen toplam yük miktarının 440 milyon ton olmasını hedeflemekteyiz.
2023 hedefleri kapsamında Türkiye limanlarında gerçekleştirilen yatırımlardan ve özelleştirmeden söz eder misiniz?
"Üç Denizde Üç Liman" projesinde nasıl bir aşamaya gelindi?
Bakanlığımız tarafından ülkemiz limanları ile ilgili yapılan master plan çalışmasında yer alan Mersin Konteyner, Çandarlı Konteyner ve Filyos Liman projeleri ile ilgili etüt çalışmaları tamamlanmıştır. Çandarlı Limanı ihale aşamasına gelmiş bulunmaktadır. Yaklaşık 4 milyon TEU’luk bir kapasiteye sahip olacak Filyos Limanı için ihale süreci tamamlanmak üzere. Bu yıl içinde ihaleyi alan şirketle sözleşmenin imzalanmasını bekliyoruz. Söz konusu bu liman projelerinin hayata geçmesi halinde özellikle konteyner konusunda ülkemizde ciddi bir kapasite artışı gerçekleşecek, bölgesinde elleçleme kapasitesiyle en büyük ülke haline gelecektir. Sonrası için ise önemli olan bu kapasiteyi hakkıyla kullanmaktır.
Diğer taraftan TDİ A.Ş. ve TCDD tarafından işletilmekte iken yakın zamanda özelleştirme işlemi gerçekleşmiş olan limanlarımızın özelleştirme öncesinde tevsi yatırımlarının yapılabilmesi amacıyla uygulama imar planları hazırlatılıp onaylanmıştır. İşletme hakkını devir alan şirketler tarafından bu tevsi yatırımların yapılması sonucunda limanlarımızda ciddi bir iyileştirme söz konusu olacaktır.
2015 yılı içerisinde konteyner limanı olarak Tekirdağ’da Asyaport Limanı, İzmit Körfezi’nde ise DP World Limanı faaliyete başlamıştır. Bununla birlikte 2016 yılı itibariyle İzmir’de APM Terminalleri İşletmeciliği A.Ş. tarafından konteyner limanının açılması işlemleri son aşamaya gelmiş bulunmaktadır.
Ayrıca özel sektör limanlarının tevsi yatırım talepleri de söz konusudur. Hali hazırda yeni planlanan 26 adet liman projesi mevcuttur. Bu projelerden 3’ü kamu, 23’ü ise özel sektör tarafından gerçekleştirilecektir. Bu yatırımların hayata geçirilmesiyle limanlarımızda konteyner elleçleme kapasitesi 21 milyon TEU, yük elleçleme kapasitesi 319 milyon ton artmış olacaktır.
SOLAS KURALLARI İÇİN SEKTÖRÜ YORMAYACAK
BİR YÖNTEM BULUNACAK
Bu süreçte sektörün gündemindeki önemli konulardan biri de SOLAS Konvansiyonu. Bu konvansiyon hangi alanlarda değişiklik yaratacak? Türkiye bu konvansiyonun getireceği değişiklere nasıl uyum sağlayacak?
Bu yeni direktifle, konteyneri kim doldurmuş olursa olsun, yük ne olursa olsun, tehlikeli yük veya değil, illa ki, shipper’ın (göndericinin) bu yükün ağırlığını doğrulaması gerekecek. Doğrulanmış Brüt Ağırlığı (DBA) ispatlanmamış konteynerlerin gemiye yüklenmesi mümkün olmayacak. Tabi ki, bu ekstra bir prosedür ve maliyet demektir. Sektörün içinden geçtiği bugünkü süreçte bu ne kadar doğrudur, tartışılır. Tabi ki, burada bir kolaylık da var, düzenleme diyor ki, isterseniz çıkarıp kantarda tartın, isterseniz boş konteyner ağırlığına içindekilerin ambalajlı ağırlıklarını ekleyin. İlk yöntemle tartılacaksa kalibrasyonu ve sertifikalandırılmasının yapılması gerekiyor. İkinci yöntem ise idare tarafından onaylanacak bir usulle yapılacak. Bu konuda ilgili genel müdürlüklerimizin çalışmaları devam ediyor. İnşallah sektörü yormayacak, iş yükünü çok artırmayacak bir yöntem bulunacaktır.
İçsuyolu taşımacılığı alanında ne tür çalışmalar yürütülüyor? İçsuyolu taşımalarının Türkiye ticaretine katkısı ne olacak?
İçsu yolu potansiyelinin belirlenmesi, mevcut içsu yolları taşımacılığında kalite ve emniyetin artırılması, turizm potansiyeli olan bölgelerde nehir turizmine ve taşımacılığına uyumlu altyapının oluşturulması ve içsularda denizcilik kültürünün geliştirilmesi ve tanıtılması, çevre bilincinin artırılması amacıyla Bakanlığımızca yürütülmekte olan “İçsu Yolu Potansiyelinin Geliştirilmesi Projesi” 2016 yılı Yatırım Programı’nda yer almaktadır. Türkiye’de İçsu Yolu Potansiyelinin Belirlenmesi Projesi, TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi tarafından imzalandı, Bakanlığımız tarafından da imzalanma aşamasındadır. İçsu Yolu Potansiyelinin Geliştirilmesi Projesi kapsamında örneğin Ermenek Barajı’nda kullanılmak üzere bir gezinti teknesi inşası tamamlanmış ve Ermenek Belediyesi’ne teslim edilmiştir. Ayrıca, bakanlığımız tarafından bu kapsamda; 2 adet Gaziantep Valiliği’ne, 2 adet Şanlıurfa Valiliği’ne, 2 adet Malatya Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na, 1 adet Tunceli Pertek Belediye Başkanlığı’na ve 1 adet de Tunceli Çemişgezek Belediye Başkanlığı’na olmak üzere 8 adet tekne teslim edilmiştir.
2023 HEDEFLERİNDE
ÖNEMLİ YOL KAT EDİLDİ
Türkiye 2023 yılına gelindiğinde global denizyolu ticaretinde nasıl bir pay alacak?
2023 yılında limanlarımızda gerçekleşecek toplam elleçlemenin 500 milyon tonu kuru yük, 350 milyon tonu sıvı yük olmak üzere toplam 850 milyon tona, konteyner elleçlemesinin ise 32 milyon TEU’ya ulaşması hedeflenmektedir. Ayrıca “Türkiye Ulaşım ve İletişim Stratejisi Hedef 2023” çalışmasında, 2023 yılına kadar gerçekleştirilecek temel denizcilik hedeflerimiz belirlenmiştir.
Bu hedeflerden bazılarını şöyle sıralayabiliriz:
• Türk sahipli deniz ticaret filosunun tonaj bazında 50 milyon DWT’ye ulaşması ve dünyada ilk 10 ülke arasında yer alması,
• Denizcilikte; 100 bin zabit, 350 bin tayfa, 1 milyon amatör denizci sayısına erişilerek uluslararası denizcilik istihdamına katkı sağlanması,
• Ulaştırma Kıyı Yapıları Master Planı ile Bütünleşik Kıyı Alanları Planlamasının birbiri ile uyumlu hale getirilmesi ve vatandaşlarımızın deniz ile buluşmasının sağlanması,
• Ülkemizdeki kıyı tesislerinin birleştirilerek ihtisas limanları kurulması ve sıvı yük için mevcut şamandıra sistemlerinin kaldırılarak dolfen terminal sistemine dönüştürülmesi,
• Mevcut olan tersanelerin teknoloji, finans ve işletmecilik modeli ile birleşmelerinin teşvik edilerek daha etkin, rasyonel ve büyük kapasiteli tersaneler haline dönüştürülmesi,
• Gemi İnşa Sektöründe, elektronik ekipmanlar, teçhizat ve diğer ekipmanlar dahil en az %70 yerli katkı payı ile gemi üretimi yapılmasının sağlanması,
• Yüksek, orta ve düşük devirli gemi makinalarının yerli olarak imal edilmesi, üretim tesislerinin kurulması ve dünya pazarlarına ihraç edilmesi,
• Teknolojik afet kapsamına giren deniz kirliliklerine hızlı ve etkin müdahale edebilmek için Ulusal Deniz Emniyeti ve Acil Müdahale Merkezi’nin faaliyete geçmesinin sağlanması,
• Ülkemizde denizlerin kullanımının özendirilerek tekne bağlama, barınma ve denize iniş rampalarıyla ilgili alt yapının tamamlanıp her 75 kişiden 1 kişinin tekne sahibi olmasını sağlayacak gerekli teşvik tedbirlerinin alınması,
• Türkiye kıyılarında tüm gemi trafiğinin izlenmesini sağlayacak sistem ve yazılımın yerli imkânlarla geliştirilip kullanılmaya başlanması,
• Türk P&I Koruma ve Tazmin Sigorta Şirketinin kurulması ve orta vadede Uluslararası Grup Kulüpleri arasına girilmesi.
Bu hedeflerin bir kısmının ulaşılmasında daha şimdiden önemli mesafeler kat edildiğini de sözlerime eklemek istiyorum.
DIŞ TİCARETTE ASLAN PAYI DENİZYOLUNUN
Türkiye’nin toplam ithalatı: 207,2 milyar $
Denizyolu ile gerçekleştirilen ithalat: 124,4 milyar $
Denizyolu ithalat payı: %60
Türkiye’nin toplam ihracatı: 143,9 milyar $
Denizyolu ile gerçekleştirilen ihracat: 78,1 milyar $
Denizyolu ihracat payı: %54,3
Türkiye’nin toplam dış ticareti: 351,1 milyar $
Denizyolu ile gerçekleştirilen toplam dış ticaret: 202,5 milyar $
Denizyolu dış ticaret payı: % 57,7
*Kaynak: TÜİK