Araçların Yüklenmesine İlişkin Ölçü ve Usuller
1. Araçların yüklenmesine ilişkin ölçü ve usuller ile tartı ve boyut ölçüm toleransları hangi mevzuat ile belirlendi?
18 Temmuz 1997 tarihli Mükerrer Resmi Gazete’de yayınlanan Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 128. maddesinde araçların boyutları ve ağırlıkları ile ilgili hükümlere yer verildi. Ayrıca 8 Kasım 2012 tarihli Resmi Gazete’de Araçların Yüklenmesine İlişkin Ölçü ve Usuller ile Tartı ve Boyut Ölçüm Toleransları Hakkında Yönetmelik yayınlandı.
2. Mevzuata göre araçların azami genişlik, uzunluk, yükseklik ve ağırlıkları nasıl olmalıdır?
Karayollarında seyreden araçların yüklü ve yüksüz olarak uyacakları boyutlar ve bu araçların karayolu yapısına zarar vermeden güvenle seyredebilecekleri ağırlıklar bahsi geçen yönetmeliklerle saptandı. Araçların azami genişliği 2,55 metre; frigorifik taşıtların yalnız frigorifik yapılarında azami genişlik 2,60 metre olarak öngörüldü. Araçların azami uzunluğu römorklarda 12,00 metre, yarı römorklu araçlarda 16,50 metre, iki römorklu katarlarda 22,00 metre olarak belirlendi. Azami toplam ağırlık; iki dingilli motorlu araçlar ve römorklarda 18 ton, üç dingilli motorlu araçlarda 25 ton, dört dingilli motorlu araçlarda 32 ton, dört dingilli römorklu ve yarı römorklu araçlarda 36 ton, dört dingilli yarı römorklu araçlarda yarı römork dingil grubu ağırlığı 20 ton olan araçlarda 38 ton, beş veya daha çok dingilli yarı römorklu veya römorklu katarlarda 40 ton, 40 ft. boyutunda ISO konteyner taşıyan iki veya üç dingilli yarı-römorka sahip üç dingilli motorlu araçlarda 44 ton olarak belirlendi. Araçların azami yüksekliği ise 4,00 metre olmalıdır.
3. HC konteynerlerin ve Türkiye’de üretilen dorselerin boyutları nelerdir?
HC (High Cube), yani standart konteynerlerden daha yüksek olan konteynerlerin yükseklikleri 2,70 - 2,90 metre arası değişebilmekte. Uluslararası dolaşımda olan bu konteynerler uluslararası standartlar çerçevesinde üretiliyor. Türkiye’de üretilen ve üzerine konteyner yüklenen dorselerin yerden yükseklikleri ise 1,40 - 1,50 metre arası değişiyor.
4. Araçların yüklenmesine ilişkin ağırlık ve boyut ölçüm toleransları hakkında bilgi verir misiniz?
İlgili Yönetmeliğin 7. maddesi olan tartı toleransı uygulamasına göre; ocaklardan çıkarılan ve ocak sahasının içinde tartılamayan maddelerin seçilecek stok sahalarına taşınması ile zirai ürünlerin üretildiği arazi parçasından stoklama alanlarına yapılacak taşımalarla sınırlı olmak üzere, araçların karayolu üzerinde 1 kilometreden fazla seyretmemesi ve hızlarının 60 km/s’den fazla olmaması şartıyla, azami yüklü ağırlıkları en fazla % 15 oranında aşılabilmektedir.
Bununla birlikte yönetmeliğin 8. maddesi olan boyut ölçüm toleransına göre, araçların belirtilen azami boyutlarının % 2’si maksimum boyut ölçüm toleransı olarak kabul ediliyor ve bu toleransların üzerine çıkan boyutlar limit aşımı olarak değerlendiriliyor
HEM TAŞIMACILAR HEM İHRACATÇILAR SORUN YAŞIYOR
5. Mevzuatla ilgili yaşanılan sorun neden kaynaklanıyor?
Mevzuata göre araçların azami yükseklikleri 4.00 metre olup, yükseklikle ilgili boyut ölçüm toleransı azami boyutun % 2’si olarak belirlenmiş durumda. Bu durumda araçların azami yükseklikleri 4,08 metre olmak zorundadır. Ancak HC konteynerler yüksekliklerinin 2,70 - 2,90 metre arasında değişmesi ve dorselerin yaklaşık 1,50 metre yüksekliğinde olması, HC konteyner taşıyan kara araçlarının 4,08 metrelik azami limitin üzerine çıkmasına neden oluyor.
Ayrıca depo ve fabrikalara gelen araçların sorunsuz bir şekilde yükleme/boşaltma yapabilmesi için rampalar da dorselerin yüksekliklerine uygun şekilde inşa ediliyor. Dolayısıyla depo ve fabrikalardaki rampaların da yükseklikleri ortalama 1,40-1,50 metre civarında.
Mevzuatta belirtilen bu limitlerin uygulanması durumunda, HC konteynerlerin yurtiçindeki limanlardan veya demiryolu istasyonlarından TIR/kamyon/dorse üzerinde depo/fabrikalara götürülüp getirilmesi sırasında, azami yükseklik sınırının aşılmasından dolayı ceza uygulanacaktır. Bu durum gerek taşıyıcı firmalar gerekse de ihracatçı firmalar açısından çok büyük sorun oluşturuyor.
6. Peki mevzuata aykırı yükleme yapılması halinde ne gibi cezalar uygulanıyor?
Araçların yüklenmesine ilişkin belirtilen boyutlara uyulmayıp gabari dışı yükleme yapılması durumunda, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı personeli ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın ve Karayolları Genel Müdürlüğü’nün ilgili birimlerinin il ve ilçe kuruluşlarında görevli ve yetkili kılınmış personelince tutanak düzenleniyor. Mevzuatta belirtilen hükümlere uymayan işletenlere 500 Türk Lirası, yük gönderenlere ise 1.000 Türk Lirası idari para cezası verilmekte. Ayrıca araç mevzuatta belirtilen
ölçülere uygun hale getirilinceye kadar araç trafikten men ediliyor.
1 NİSAN 2013 İTİBARİYLE TEST SÜRECİ DOLUYOR
7. Mevzuatın uygulama süreci hakkında da bilgi verir misiniz?
Araçların Yüklenmesine İlişkin Ölçü ve Usuller İle Tartı ve Boyut Ölçüm Toleransları Hakkında Yönetmelik 12 Kasım 2012 tarihinde yürürlüğe girdi. 16 Kasım 2012 tarihinde ise Ekonomi Bakan Yardımcısı Sayın Mustafa Sever tarafından sözlü bir açıklama yapılarak; yönetmelik gereği yapılacak ölçüm ve kontrollerin 31 Mart 2013 tarihine dek test amacıyla sürdürüleceği; bu süre içinde bu tür taşımalara cezai müeyyide uygulanmayacağı ve bu tarihe dek yapılacak ölçümler doğrultusunda HC konteynerler ve bu konteynerleri taşıyan araç ve dorseler hakkında istatistiki bilgiler toplanacağı belirtildi.
8. Avrupa’da araçların azami boyutları ile ilgili nasıl bir düzenleme bulunuyor?
Avrupa’da genellikle araçların azami yüksekliği 4,00 metre olarak belirlenmiş durumda. Ancak çoğu Avrupa ülkesinde konteynerler yüksekliği 1.10 metre olan özel şaselerle taşındığı için azami yükseklik sınırları aşılmamakta. Bazı Avrupa ülkelerinde ise daha yüksek bir limit belirlenerek sorun yaşanmasının önüne geçiliyor. Örnek olarak araçların azami yükseklikleri İrlanda’da 4.65 metre, İzlanda’da 4.25 metre, Finlandiya’da 4,20 metre olarak belirlendi.
SANAYİCİLER MALİYET ARTIŞI İLE KARŞI KARŞIYA!
9. Mevzuatın uygulamaya konulması sektörü nasıl etkileyecektir?
HC konteynerler hacmen daha büyük olduğu için taşıma sırasında daha fazla yük yüklenebiliyor, dolayısıyla birim başına taşıma maliyetlerini ülkenin rekabet gücünü arttıracak şekilde düşürüyor. Türkiye’deki ithalat ve ihracat konteyner taşımasının yaklaşık % 30-40 civarı HC konteynerlerle yapılmakta. Ayrıca uluslararası demiryolu taşımacılığında kullanılan konteynerlerin de büyük çoğunluğu HC konteynerlerden oluşuyor. Türkiye’nin dış ticaret hacmi arttıkça HC konteynerlerin kullanım oranı da artmakta.
Araçların azami yüksekliği ile ilgili limitin uygulanmaya başlaması durumunda tüm dış ticaret süreci olumsuz etkilenecek ve sanayici, ihracat ve ithalat firmaları maliyet artışlarıyla karşılaşacaktır.
10. UTİKAD’ın bu konudaki çözüm önerilerini de öğrenebilir miyiz?
UTİKAD olarak, bu konuda Türkiye ve sektörün şartlarına en uygun çözümün uygulanması için büyük gayret gösteriyoruz. Öncelikli talebimiz HC taşımalarına istisna getirilmesi yönünde... Teknik olarak gerek çekici, gerekse de dorselerin yapıları HC konteynerleri emniyetli şekilde taşımaya uygun, diğer deyişle taşıma aracı kaynaklı teknik yetersizlik durumu yaşanmamakta. Kaldı ki bugüne kadar HC yükseklik limiti aşımından dolayı herhangi bir maddi hasarlı kaza meydana gelmedi. Bu nedenle kaynak israfı yaşanmaması ve mevcut araç filolarının kullanımına devam edilebilmesi için HC konteyner taşıyan araçların azami yüksekliğinin mevzuatta belirtilen yükseklik limitinin dışında tutulması, sektör için oldukça önemli bir düzenleme olacaktır. Bunun için HC taşıyan araçların boyut ölçüm toleransı %2 yerine olarak belirlenmelidir.
Ancak bu görüş kabul görmediği takdirde Türkiye’de üretilen dorselerin boyutlarında değişiklik yapılması gerekeceğinden; yüksek oranda olan HC konteyner trafiğini karşılayabilecek araç kapasitesinin sağlanabilmesi için uygulamanın en az 2 yıl ertelenmesinin bir diğer çözüm olabileceğini düşünüyoruz. Bu talebin en önemli iki nedeni; sektörde zaten oldukça kısıtlı olan sermaye birikimi ve yatırım gücünün üstünde olan bu denli büyük bir maliyetin sektörün sırtına yüklenmemesi ve yeni boyutlardaki araçları üretecek fabrikaların kapasitesinin tüm ihtiyacı kısa sürede karşılamaya yetecek düzeyde olmamasıdır. Ayrıca depo ve fabrikalardaki rampaların yüksekliğinin de yeni araçlara uyumlu hale getirilmesi gerekmekte. Kısacası böyle bir uygulama hem ciddi bir maliyet oluşturacak hem de zaman alacak bir uygulamadır.