TLS Lojistik, bölgesel liderlik için yatırımlarına hız verdi
Linde Gaz, Aygaz, Petrol Ofisi gibi şirketlere verdiği hizmetlerle yurtiçinde başarısını kanıtlayan TLS Lojistik, kimyasal tank konteyner taşımacılığında Ortadoğu, Rusya ve Türki Cumhuriyetlerden oluşan bölgede lider olma hedefi doğrultusunda yatırımlarına hız verdi.
Kurulduğu günden bu yana, müşterilerinin rekabetçiliğine katma değer sağlayan TLS Lojistik, ADR sertifikalı Euro 5 normlarına uygun, uydu takip sistemine sahip genç araç filosu ile dünyanın önde gelen firmalarının Türkiye genelindeki bayilerine ve nihai tüketici noktasına, Sağlık-Emniyet-Çevre-Güvenlik (SEÇ-G) standartlarına uygun olarak tehlikeli madde taşıması gerçekleştiriyor. Linde Gaz, Aygaz, Petrol Ofisi gibi uluslararası şirketlere verdiği hizmetlerle yurtiçinde başarısını kanıtlayan şirket, kimyasal tank konteyner taşımacılığında Ortadoğu, Rusya ve Türki Cumhuriyetlerden oluşan bölgede lider olmayı hedefliyor.
TAŞIMA MİKTARINI HER YIL ARTTIRIYOR
Sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG), karbondioksit, oksijen, azot ve argon gibi ürün çeşitlerine uygun olarak donatılan 30 araçtan oluşan filo güçleriyle müşterilerine hizmet verdiklerini belirten TLS Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Altuğ Hacıalioğlu, enerji ve tehlikeli madde taşımacılığını büyümek istedikleri en önemli alanlar olarak belirlediklerinin altını çiziyor. Gaz sektörünün bu büyüme hedefi içinde önemli bir pay alacağını vurgulayan Hacıalioğlu, şunları aktarıyor: “TLS Lojistik, endüstriyel gaz sektörünün önde gelen oyuncularından Linde Gaz, Aygaz, Petrol Ofisi operasyonlarını Euro 5 ve ADR’ye uygun standartlarda üretilmiş araçları ile sürdürmeye devam ediyor. Son üç yılda 4 milyon ton LNG, 8,5 milyon ton LPG, 500 ton akaryakıt, 8 bin ton havagazı ve karbondioksit taşıması yaptık. 2015 yılında da taşınan ürünlerin oranı artış gösterecektir. Bu yıl içinde ADR normlarında kırkayak ve tır çekici yatırımlarımıza devam edeceğiz. TLS Lojistik olarak kimyasal tank konteyner taşımacılığında, Ortadoğu, Rusya ve Türki Cumhuriyetlerden oluşan yakın coğrafyada bölgesel bir güç olabilmek için yatırımlarımızı hızlandırdık.”
Tehlikeli madde taşımacılığının doğası gereği güvenliğin her zaman en önemli gündem maddesi olduğunu belirten Altuğ Hacıalioğlu, bu alana ciddi yatırımlar yapan ve önem veren bir şirket olduklarını söylüyor. Hacıalioğlu, “Uyguladığımız SEÇ-G politika ve talimatları, enerji sektörünün önde gelen firmalarının uygulamalarıyla örtüşüyor. TLS’nin güvenli ve emniyetli taşıma politikası, tehlikeli maddelerin taşınması konusuna verdiği önem ve gözettiği kriterlerle paralellik sergiliyor. Güvenlik ve verimlilik performansımız müşterilerimize sürdürülebilir ve rekabetçi hizmetlerimizin devamı için öne çıkıyor” diyor. TLS olarak yıllardır uyguladıkları standartların devreye giren ADR Yönetmeliği ile sektöründe taşımacılık standartları haline getirildiğine dikkat çeken Hacıalioğlu: “Dileğimiz bu yöndeki denetimlerin de ilgili kurumlarca hakkaniyetle yapılması ve haksız rekabetin önlenmesi. Bu bağlamda gelecekte de TLS olarak kurumsal ve şirket kültürümüzle sektörde işbirliğimizi artırmayı hedefliyoruz.”
ADR SERTİFİKASI ALAN İKİ KİŞİDEN BİRİ TLS’DE
ADR Yönetmeliği’nin 33. maddesi uyarınca şirketlere Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanı (DGSA) istihdam etmek veya Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanı’ndan hizmet almak zorunluluğu getirildiğinin altını çizen Altuğ Hacıalioğlu, şunları aktarıyor: “TLS Lojistik, Tehlikeli Maddelerin Karayoluyla Taşınması Hakkındaki Yönetmelik uyarınca kadrosunda 5 kişilik bir ekip kurdu. Bununla bağlantılı olarak, TLS Lojistik’in oluşturduğu 5 kişilik bir aday kadro önce TUGEM’de eğitimden geçti, ardından Londra’da DGSA sertifikasyonu alabilmek için diğer şirketlerin adaylarıyla birlikte sınava girdi. Bu sınavı Türkiye’den sadece iki kişi başarabildi ve bunlardan biri de TLS Lojistik’ten oldu. Türkiye’de DGSA sertifikasyonuna sahip çok az uzman var. TUGEM’in verdiği bilgiye göre, TLS şu anda bu konuya en fazla yatırım yapan ve önem veren şirket konumunda bulunuyor. DGSA alanı çok yeni ve zorlu bir alan ve konu üzerinde uzmanlaşmış kişilerin sayısı Türkiye’de 20’yi bile bulmuyor. Bu uzmanlardan biri de TLS Lojistik bünyesinde. Ancak daha fazla DGSA uzmanını kadromuzda bulundurmak istiyoruz.”
YEŞİL LOJİSTİKTE ÇITAYI YÜKSELTECEK
TLS Lojistik, çevre politikalarına da sürekli yatırım yapması ile dikkat çekiyor. “Kurumsal Gelişim Departmanı” altında hem iş sağlığı güvenliği hem de çevre politikaları ile ilgili ayrı bir departman kuran TLS Lojistik, yeşil lojistik standartlarının üzerine çıkmayı hedefliyor. “Prensip olarak lojistik sektörü doğayı kirletiyor diye bir imaj var. Araçlardan çıkan egzoz gazları sebebiyle bu sektöre çok fazla yükleniyorlar, ama aslında sektörün kirlenmedeki payı çok düşük” diyen TLS Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Altuğ Hacıalioğlu, çevre ile ilgili yaptıkları çalışmaları ve yatırımları şöyle sıralıyor: “Filo yatırımlarımızın tamamını Euro 5 standardına uygun gerçekleştirdik. Euro 6 devreye girdi, daha az karbon salınımı için filomuzun tamamını Euro 6'ya taşıyacağız. Ataşehir'de yeni bir genel müdürlük yapıyoruz. Tüm yönetimimiz Temmuz’un ilk haftasında bu yeni binaya taşınmış olacak. Yeni yönetim binamızı WWF ile birlikte yeşil ofis sertifikası alabileceğimiz şekilde hazırlıyoruz. Depolarımızda da enerji verimliliği standartlarını en yüksek seviyeye getirmek için çalışıyoruz. Örneğin daha az enerji tüketimi gerçekleştirmek için bütün depolarımızdaki aydınlatma sistemlerini enerji tasarrufu sağlayacak şekilde alçak depolarda LED sisteme, yüksek depolarda Horasanlı sistemlere çevirdik. Ayrıca depolarımızı, hizmet verdiğimiz büyük şirketlerin üretim merkezlerine yakın noktalarda kuruyoruz. Böylece ara nakliye ihtiyacı da azalıyor ve daha az kilometre yapıyor, daha az yakıt kullanıyor, daha az trafik yaratıyoruz. Buna bağlı olarak da egzoz gazı salınımımız azalıyor. Karbon salınımımızı sürekli ölçüyoruz. Bu anlamda ilgili üretici kuruluşlarla bir çalışma yaptık. Ayrıca WWF ve TEMA ile çalışmalar yaptık.”
TEMA ile yaptıkları işbirliği ile karbon salınımlarına karşı ağaç dikerek aradaki değeri nötrlemeye çalıştıklarını anlatan Hacıalioğlu, bu çalışmayı internet sayfalarından da yayınlamaya başladıklarını söylüyor. Müşteri portföylerinin %45'ini çok uluslu şirketlerin oluşturduğunu vurgulayan Hacıalioğlu, sadece Türkiye sınırları içinde değil, dünya ölçeğinde iş yapan bir lojistik şirket olduklarını hatırlatıyor. Yeşil lojistik standartlarının kendilerinin de kurumsal bir parçası olduğunu belirten Hacıalioğlu, “Fakat biz yeşil lojistik standartlarının ve müşterilerin bu anlamda beklentilerinin üzerine çıkmayı hedefleyen bir şirketiz” diyor.
Altuğ Hacıalioğlu, şirketlerin neden yeşil olması gerektiğini ise şöyle özetliyor: “TLS Lojistik olarak 2000'li yıllarda çevre konularının önem kazandığı dönemde kurulmuş bir şirketiz. İnsana, doğaya ve yaşama saygı, kurulduğumuz günden bu yana kurumsal kültürümüzün ayrılmaz bir parçası oldu. Ticari olarak Türk lojistik şirketleri uluslararası şirketlerle rekabet edebilmek için, dünyada kabul edilen çevre standartlarını karşılamak zorundalar. Eğer bu standartlara uyum sağlamış değilseniz, fiyatınızın ne olduğunun bir önemi kalmıyor. Önce standartlar oluşacak ondan sonra diğer ticari değerlendirmeler karşılıklı başlıyor. Yani gerek yasal düzenlemeler ve uluslararası normlar gerek var olma nedenimiz olan dünyamızı yaşanılır bir yer olarak koruma mecburiyetinde olmamız, oyunu yeşil lojistiğin kurallarına göre oynamamızı şart koşuyor.”