İbrahim Öz: Demiryolunda yeni dönem
Bu yeni düzenlemeyle ülkemizin kalkınmasında ve bağımsızlığında belirleyici olan demiryollarının yeniden canlandırılması ve taşımacılıktaki rolünün güçlendirilmesi ile serbest, rekabetçi, ekonomik ve sosyal açılardan sürdürülebilir, Avrupa Birliği (AB) mevzuatı ile de uyumlu bir demiryolu sektörü oluşturulacaktır.
Bütünleşik ulaştırma sistemi içinde demiryolu taşımacılık sisteminin avantajlı yönlerinden daha fazla yararlanılabilmesi için alınması gerekli önlemlerin başında gelen demiryolu sektöründeki tekel kırılarak serbest, şeffaf, adil ve sürdürülebilir bir rekabet ortamının sağlanmasının yolu açıldı. Böylelikle demiryolu alanındaki mevcut ülke kaynağının daha verimli kullanılması sağlanacak ve atıl kapasite kullanıma açılacaktır. Tekelin kaldırılması ve sektörün serbestleştirilmesi ile AB demiryolu mevzuatına da uyum sağlanmış olacaktır.
Bu kanun ile 24 Mayıs 1924 tarihinde kendisine devredilen demiryollarında altyapı ve tren işletmeciliği faaliyetlerinin tamamında tekel işletmeci olan TCDD’nin yeniden yapılandırılması da gerçekleştirildi. Böylece TCDD’nin altyapı işletmecisi ve tren işletmecisi olarak ayrıştırılarak yapılandırılması için Kamu İktisadi Teşebbüsü (KİT) mevzuatı çerçevesinde, Kamu İktisadi Kuruluşu (KİK) ve bağlı ortaklık modeli kullanılması öngörülmekte.
Kanun ile TCDD, demiryolu altyapı işletmecisi olarak yeniden yapılandırılmakta, mevcut hukuki statüsünde hiçbir değişiklik yapılmamakta, 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’ye tabi bir Kamu İktisadi Kuruluşu (KİK) olarak varlığına devam etmektedir.
TCDD altyapı işletmecisi olarak yeniden yapılandırılmakta, tren işletmecisi olarak da Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları Taşımacılık Anonim Şirketi (TCDD Taşımacılık A.Ş.) kurulmaktadır. Ayrıca kamu tüzel kişileri ile ticaret siciline kayıtlı şirketlerin demiryolu altyapı işletmeciliği ve tren işletmeciliği yapmasına imkân sağlanmaktadır.
Mevcut ulusal demiryolu ağı altyapı işletmeciliği görevi halen TCDD tarafından yapılmaktadır ve TCDD bu konuda deneyime sahip tek kamu kuruluşudur. Kendisine verilen demiryolu altyapı işletmeciliği görevini, TCDD’nin mevcut deneyim ve kaynaklarıyla sürdürmesi, hem emniyet ve ekonomik gereklilikleri karşılayacak hem de yeniden yapılandırma sürecinde demiryolu ulaşımının kesintisiz ve emniyetle sürdürülmesini getirecektir.
Altyapı işletmecilerinin yapacağı görevlerin belirlenmesinde, görevlerin ticari ve emniyet nitelikleri dikkate alınmaktadır. Buna göre; emniyetle doğrudan ilişkili olduğundan tüm ulusal demiryolu altyapı ağı üzerindeki demiryolu trafiğini yönetme hakkı ve görevi tekel olarak TCDD’ye verildi. Tren trafiğiyle doğrudan ilgili olmayan ve ticari faaliyetler olarak nitelenebilen yeni demiryolu yapımı, mevcut hatların bakım ve onarımı, gar, istasyon ve lojistik alanların işletilmesi gibi görevler artık tekel niteliğinde olmayacaktır.
TCDD’nin yeni demiryolu yapımı ile mevcut demiryolunun modernizasyonu, yenilenmesi ve iyileştirilmesine ilişkin altyapı yatırımlarının merkezi bütçeden Bakanlık bütçesine konulacak ödenekle karşılanması doğrultusunda düzenleme yapılacaktır. Demiryolu taşımacılığını artırmak amacıyla da fabrika, organize sanayi ve yük merkezi gibi tesisleri ulusal demiryolu şebekesine bağlamak üzere yapılan iltisak hatlarının (bağlantı yolları) yapımı teşvik edilmektedir.
Kanunun temel amacı, tren işletme faaliyetlerindeki TCDD’ye ait tekelin kaldırılarak demiryolu taşımacılığının serbestleştirilmesi ve rekabete açılmasıdır. Serbestleşmeye paralel olarak TCDD dışındaki kamu tüzel kişileri ile özel sektör şirketlerinin de ulusal demiryolu altyapı ağı üzerinde demiryolu tren işletmecisi olmalarına imkân tanınmaktadır.
Diğer taraftan, ulusal demiryolu şebekesinin genişletilmesi için TCDD dışındaki kamu tüzel kişileri ile özel sektör şirketlerinin demiryolu altyapısına yatırım yapmalarını sağlamak üzere, kendilerine ait demiryolu altyapısı inşa etmelerine, kendilerine ve/veya başka özel sektör şirketlerine ait demiryolu altyapısı üzerinde demiryolu altyapı işletmecisi olmalarına imkân tanınmaktadır.
Yeni yapılanmada altyapı işletmecisi olarak TCDD’nin esas gelirleri; demiryolu altyapısının kullanımı karşılığında tren işletmecilerinden tahsil edeceği ücretler ile devlet tarafından sağlanacak desteklerden oluşacaktır.
TCDD’nin esas faaliyet geliri olan altyapı kullanım ücretlerinin belirlenmesinde demiryollarının diğer ulaştırma türleri ile rekabet gücü dikkate alınmalıdır. Dolayısıyla, bu ücretler demiryolu taşımacılık pazarının kaldırabileceği düzeyde olmalıdır. Aksi takdirde altyapı kullanım ücretlerinin tamamının başlangıçta ticari esaslar içerisinde belirlenmesi durumunda altyapı kullanım ücretleri çok yüksek düzeyde olacaktır. Bu da tren işletmeciliğini başlangıçtan itibaren olumsuz etkileyecek, talebi önemli ölçüde azaltacak ve sektörün gelişimini olumsuz yönde etkileyecektir.
Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi ile ilgili kanunun ülkemize, ulaştırma sektörüne katkılar sağlamasını ve hayırlara vesile olmasını diliyoruz. Bu nedenle “demiryolu geleceğimizdir” diyoruz.